Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":

Home -- Turkish -- Ephesians - 039 (Live as children of light / Prove what is pleases God)

This page in: -- Arabic -- English -- German -- Indonesian --TURKISH

Previous Lesson -- Next Lesson

EFESLİLER - Ruh'la Dolun
Mesihin İncilinde Pavlusun Efeslilere Mektubu

Bölüm 3 - Elçinin ahlak anlayışı (Efesliler 4:1 – 6:20)
A - Çeşitli yeteneklerinize karşın, kilisenin ruhsal birliği için çalışın (Efesliler 4:1-16)

Işığın çocukları olarak yaşayın (Efesliler 5:8-9)


Efesliler 5:8-9
8 Bir zamanlar karanlıktınız, ama şimdi Rab'de ışıksınız. Işık çocukları olarak yaşayın. 9 Çünkü ışığın meyvesi her iyilikte, doğrulukta ve gerçekte görülür.

Pavlus, Şam’da İsa’nın parlak ışığıyla karşılaşmadan önce ruhsal ışıkla kötü güçlerin karanlığı arasındaki farkı bilmiyordu. Bu karşılaşma sırasında üzerine ışık düşmüş, tüm yaşamı aydınlanmıştı. Böylece sofuluğunun ve Hıristiyanları takip etmenin Mesih karşıtı bir karanlık olduğunu fark etti. Efes’teki Yahudiler ve Yunan Hıristiyanlar da kendilerinin aklı başında insanlar olduklarını zannediyorlardı. Yaşadıkları toplum içinde belki katil, hırsız veya sahtekâr değildiler, ancak Kutsal Ruh’un ışığıyla henüz tanışmamışlardı. Ruhlarının içi karanlıktı. Ne zamanki İsa yaşamlarına girdi, Müjde’le tanıştılar, onu yakından tanıyıp öğrendiler o zaman içleri aydınlandı. İşlemiş oldukları günahları Yüceliğin Efendi’sine açıklayıp, vicdanlarını O’nun kanıyla temizlenince, Kutsal Ruh’un bağışlama gücünü aldılar, iç ve dış yaşamları değişmeye başladı. Işığın çocukları oldular. Gözleri parlamaya başladı, bakışları artık donuk değildi, depresyon ve suçluluk duyguları içinde bakmıyorlardı.

Dostları ve öğrenci arkadaşları da yaşamlarındaki bu değişikliği fark etmişlerdi. Eskiden aile ve meslek yaşamlarında katılığın, tutuculuğun ve soğuk ilişkilerin egemenliğinde olan bu kişilerin yerinde artık yürekleri iyilik, sevecenlik ve sevgi dolu insanlar vardı. Önceleri entrika çeviren, ilişkilerini kötüye kullanan, rüşvet yiyenler şimdi artık sabır ve neşe içinde adil, güvenilir ve dürüst davranan kişiler haline gelmişlerdir. Telefonda evde olmadıklarını söyletenler, vergi kaçıranlar, işlerine gelmeyen sorular karşısında kaçamak yanıt verenler, ışığın çocukları olunca hepsi değiştiler. Artık gerçekleri çarptırmadan doğruyu söylüyorlar.

“Oğuldan işittiğimiz ve size bildirdiğimiz haber şudur; Tanrı ışıktır ve O’nda karanlık yoktur. O’nunla ruhsal paydaşlıktayız derken zamanımızı karanlık geçiriyorsak, yalan söylüyoruz ve gerçeği uygulamıyoruz demektir. O ışıkta olduğu gibi biz de zamanımızı ışıkta geçiriyorsak, karşılıklı ruhsal paydaşlığımız var demektir. Oğlu İsa’nın kanı bizleri her günahtan arıtır.” (I.Yuhanna 1:5-7) Tanrı’nın ışığı lekesiz olduğu için (bazı zaman lekeleri olan güneş gibi değil) Oğlu’nun haleflerinin de kendi ışığıyla aydınlanmasını ve O’nun ışığı haline dönüşmelerini arzu eder.

İsa açıkça tanıklık etmektedir: “ Ben dünyanın ışığıyım. Ardımdan gelen yaşam ışığına kavuşur., hiçbir zaman karanlıkta yürümez.” (Yuhanna 8:12) İsa’nın bu tanıklığındaki en ilginç nokta, sonsuz yaşamı O’nun ışığının vermediği, tam tersine Tanrı ve Oğlu’nun yaşamlarının enerji dolu biçimde doğru ve sonsuz ışığı yansıttıklarıdır.

Bu bağlamda İsa bildirilerini öğrencilerine de yönetir ve şöyle konuşur: “Sizler dünyanın ışığısınız. Dağ üzerindeki kent gizlenmez. Kimse bir ışık yakıp da onu tahıl ölçeğinin altına koymaz. Bunun yerine onu şamdana koyar. Böylece evdekilerin hepsi aydınlanır.Işığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görsünler ve göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler.” (Matta 5:14-16) Elçi Pavlus söylenenleri kendi yöntemleriyle Efes’teki kilise yöneticilerine aktardı.

Rab’bin beğendiklerini arayın


Efesliler 5:10-14
10 Rab'bi neyin hoşnut ettiğini ayırt edin. 11 Karanlığın meyvesiz işlerine katılmayın. Tersine, onları açığa çıkarın. 12 Karanlıktakilerin gizlice yaptıklarından söz etmek bile ayıptır. 13 Işığın açığa vurduğu her şey görünür. 14 Çünkü görünen her şey ışıktır. Bunun için şöyle deniyor: "Uyan, ey uyuyan! Ölümden diril! Mesih sana ışık saçacak."

Rab İsa öğrencilerini başka kişileri hakkında hüküm yürütmemeleri ve onları yargılamaları için uyarıyordu. Pavlus, “Her şeyi araştır ve iyi olanı tut” demekte. (I.Timoteos 5:21) Bu nedenle bizler araştırmamız gerekenleri yargılamak gibi bir yanılgıya düşebiliriz. İsa öğrencilerine başkaları hakkında bir hükme varmadan önce kendilerini araştırmalarını ve yargılamalarını öğütler.” Başkalarını yargılamayın ki, Tanrı da sizi yargılamasın. Çünkü hangi yargıyla suçlarsanız onunla yargılanacaksınız. Hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçüyle ölçüleceksiniz. Neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de, kendi gözündeki merteği görmezsin. Ya da kendi gözündeki mertek dururken kardeşine nasıl, “Bırak gözündeki çöpü çıkarayım dersin?” Ey ikiyüzlü! Önce kendi gözünden merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkartmak için daha iyi görürsün.” (Matta7:1-5)

Kilise yöneticisi olarak sorumluluk taşıyan, cemaat üyelerini ve yeni gelenleri denetlemek zorunda olanlar, İsa’nın öğrencilerine söylediği gibi, her şeyden önce kendilerini denetlemek ve yargılamak durumundadırlar. “Ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını taşıyarak arkamdan gelsin.” Matta 16:24) Kendisini inkâr eden tanınmak istemez, kendi istem ve arzularının ön plana çıkmasına izin vermez. Kendisini inkâr eden aklına ve deneyimlerine güvenmez. Kutsal Ruh’un kendisini yönetmesine izin verir. Kendi çarmıhını taşıyan kişi, kendisini yargılamış ve çarmıha can vermeyi hak ettiğinin bilincine varmış demektir. “Kendileri hakkında bu şekilde bir hüküm verenler” İsa tarafından O’nun ardından gitmeye çağrılırlar. Çarmıh taşıyıcıları Rab’bin muhteşem davranışlarını, sözlerini ve işlerini yakından tanımaya hak kazanırlar.

Pavlus mektubunda Rab’bin bu istemlerini kendi tarzı içinde şöyle yorumlar: “Çünkü ben Mesih’le birlikte çarmıha gerildim. Artık yaşayan ben değilim, bende yaşayan Mesih’tir.” (Galatyalılar 2:19b-20a) Başkalarını denetlemek zorunda olduklarını düşünenler, bu kutsal görevi kendi başlarına yerine getirmeye çalışmamalı, kendilerini İsa’nın yönetimine bırakmalı, O’nun sesini dinlemelidirler. Bunun dışında, herkesin her şeyi denetlemesi topluma verilmiş bir görev olup, bireyin denetlemek istediği alanı yargılaması olanak dışıdır. Bu nedenle bir çok kutsalın beraberce dua etmesi, İsa’nın söylediklerine uyulup uyulmadığını denetlemeleri gerekmektedir.” Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse git, baş başayken suçunu ona söyle. Dediğine kulak verirse, kardeşini kazanmış olursun. Ama kulak asmazsa, yanına bir veya iki kişi al ki, iki veya üç tanık ağzından her söz saptansın. Onlara da aldırış etmezse, durumu kiliseye bildir. Ama kiliseyi de saymazsa, senin için o putperest ya da gümrük vergisi toplayan biri gibi olsun. Doğrusu size derim ki, yeryüzünde ne bağlarsanız, gökte bağlanmış olur. Yeryüzünde her ne çözerseniz, gökte çözülmüş olur. Doğrusu, size yine derim ki, aranızdan iki kişi yeryüzünde dileyecekleri her hangi bir şeyde görüş birliğine varırlarsa, göksel Babam tarafından bu onlara verilecektir. Çünkü her nerede iki veya üç kişi benim adıma bir araya gelirse, ben de onların arasındayım.” (Matta18:15-20)

Kilise üyeleri arasında meydana gelebilecek olası gerilimler için önerilen bu çözüme cemaatin içinde veya dışında, denetlenmesi gereken alanlarda da başvurulabilir.

Pavlus olayları denetleme konusundaki istemlerinde bir genelleme yapmamış, Asya eyaletinin başkentindeki kutsallara yazdığı mektubunda, Efes’te yaşananların dile getirilmesi bile utanç veren olaylar olduğunu yazmıştır. Ancak çocuklara yapılan tecavüz ve tacizin her kültürde yaşanabilecek olaylar olması nedeniyle, İsa’nın tehdit dolu sözlerini doğru kişilere doğru zamanda açıkça iletmekle yükümlüyüz.” Ama bana iman eden şu küçüklerden birini kim suç işlemeye sürüklerse, boynuna iri bir değirmen taşı asılıp denizin erinliklerine atılması kendisi için daha iyidir. Suça sürükleme eylemleri yüzünden vay dünyanın başına geleceklere.! Suça sürükleme eylemine yol açacak adamın vay başın geleceklere! … Şu küçüklerden birini hor görmemeye dikkat edin. Size diyorum ki, göklerde onların melekleri göksel Baba’nın yüzüne sürekli bakarlar. (Matta 18:6-10; Luka 17:1-3a)

Müjde’in sevgisini her zaman her kişiye bildirmek olanak dışıdır, çünkü bazen karşı koymanın ruhu o kadar ketumdur ki susmak, inançsızları sövmekten men etmekten daha merhametli bir tutum olabilir. İsa şu çarpıcı sözleri boş yere söylememiştir: “ Kutsal olanı köpeklere atmayın, ne de incilerinizi domuzların önüne serin. Yoksa onları ayakları altında çiğnedikten sonra, geri dönüp sizi parçalarlar.” (Matta 7:6) Askerlik hizmetinde bulunan veya erkekler topluluğunda çalışan bir kimse belki kirli fıkralar ve bayağı öyküler dinlemek zorunda kalmış olabilir,.Ancak Tanrı’nın kendisine cesaret verdiği kişi tüm havayı değiştirecek açıklayıcı bir söz söylemekle yükümlüdür. Oradakiler çoğu genellikle bu iğrenç açıklamaları aydınlatan ve yargılayan cesur bir kişinin bulunmasından mutlu olurlar.

İsa yalnız cinsel sapmaları suçlamakla kalmamış, yobazların ikiyüzlülüğünü de ortaya koymuş ve onları yargılamıştır. Bir zinaya tanıklık etmiş, zina eden kadını O’nun önüne getiren ve taşlanması için izin isteyen kişiler karşısında Rab önce tek söz etmedi. Ne zaman ki, bu fanatik kişiler isteklerinin yerine getirilmesi için ısrar ettiler. O zaman İsa şöyle konuştu: “Aranızda kim günahsızsa ilk taşı o atsın. Sonra yere eğilip parmağıyla toprağa yazmaya başladı. Bunu işitince yaşlılardan başlayarak, teker teker sonuncusuna varıncaya dek çekilip gittiler.” (Yuhanna 8:7-9) Başkalarını yargılamak isteyen ve onların günahlarını açıklamak isteyen, yaptığı işten gurur duymamalıdır, çünkü doğal olarak biz günahkârlar suçlulara göre asla daha iyi değiliz. Onlarla bizim aramızdaki tek fark, bizlerin İsa tarafından bağışlanmış olmamız ve O’nun bağışlarıyla bizi varlığı içinde barındırmasıdır. İsa’nın dini yorumculara ve yasalara bağlı Ferisilere yönelik uyaran ve yargılayan konuşması, Yeni Antlaşma’nın en gerekli bölümlerinden birini içermektedir, çünkü burada sözde dindarların ikiyüzlülüğü ortaya koyulmakta ve yargılanmaktadır.(Matta23:13-36) Pavlus’un Efes’teki kutsalları uyarması, yaptıklarını şüphe içinde değerlendirilmesi boşuna değildir.

“ Uyan ey uykucu
Ölüler arasından diril
Mesih sana ışık tutacaktır “
(Efesliler 5:14)

Bu ayet dünya halkları için bir bağışlanma sözüdür. İnsanların mutlak çoğunluğu uykudadır ve ruhsal açıdan ölüdür. Tanrı’sızdır, hayvanlar gibi yiyip, içer ve ürerler. Onlar vicdanlarının sesini duymaz, Tanrı’nın yaratıcı sözlerine nadiren kulak veririler. Komşuları, arkadaşları ve kendi akrabaları şayet hala uykularını sürdürüyor ve koma halinde dolaşıyorlarsa, bu durumdan yeni doğmuş Hıristiyanlar sorumlu tutulmalıdır. Onlara ne söylemesi gerektiğini bilmeyenler, en azından bu insanlar için dua edip, Tanrı’dan karanlıkta kalmışlara ışığını yollamasını isteyebilirler. Bu yolla onlar İsa’nın yaşadığını, O’nun tekrar geleceğini algılamış olurlar. Şayet O’ nun öğretisi, gücü ve ışığı beni ilgilendirmiyorsa, kendisi beni düzene sokacak ve lanetleyecektir.

Dua: Göklerdeki Babamız, Kutsal olduğun ve ne bizim, ne de ruhsal ölülerin günah işlemelerine göz yummadığın için sana dua ediyoruz. Oğlun İsa Mesih’in dünya halklarını kurtardığı ve sonsuz sevgisiyle beraber sonsuz yaşamı sunduğu için sana teşekkür ediyoruz. Uykumuzdan uyanmamıza yardım et ki, kaybolmuşlara bağışlanma haklarının bir gün biteceğini bildirelim. Âmin.

Sorular:
19.Müjdeli Haber kimi “Dünyanın Işığı” olarak niteler? Niçin?
20. Başkalarını, suçlu durumuna düşmeden nasıl denetler, düşündüklerimizi onlar üzerinde nasıl uygularız?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on February 03, 2018, at 05:08 PM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)