Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":
Home -- Turkish -- Romans - 067 (Love your Enemies and Opponents)
This page in: -- Afrikaans -- Arabic -- Armenian-- Azeri-- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- ENGLISH -- French -- Georgian -- Greek? -- Hausa -- Hebrew -- Hindi -- Igbo -- Indonesian -- Javanese -- Kiswahili -- Malayalam -- Polish -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish? -- Tamil -- Telugu -- Turkish -- Urdu? -- Yiddish -- Yoruba

Previous Lesson -- Next Lesson

ROMALILAR - RAB Doğruluğumuzdur!
Elçi Pavlusun Romalılara Mektubu
Bölüm 3 - Tanrı’nın Doğruluğu Mesih’i İzleyenlerin Hayatlarında Ortaya Çıkar (Romalılar 12:1 - 15:13)

4. Düşmanlarınızı ve Karşıtlarınızı Sevin (Romalılar 12:17-21)


ROMALILAR 12:17-21
17 Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyin. Herkesin gözünde iyi olanı yapmaya dikkat edin. 18 Mümkünse, elinizden geldiğince herkesle barış içinde yaşayın. 19 Sevgili kardeşler, kimseden öç almayın; bunu Tanrı'nın gazabına bırakın. Çünkü şöyle yazılmıştır: "Rab diyor ki, 'Öç benimdir, ben karşılık vereceğim.'" 20 Ama "Düşmanın acıkmışsa doyur, Susamışsa su ver. Bunu yapmakla onu utanca boğarsın." 21 Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen.

İsa “kısasa kısas” emrine galip geldi. Ona bir son verdi (Mısırdan Çıkış 21:24; Levililer 24:19-20; Matta 5:38-42) ve bizlere; tüm düşmanlarımızı sevmemiz, onlara yardım etmemiz ve onları bereketlememizle ilgili olarak da yeni emrini verdi. Böyle yaparak, Eski Antlaşmanın yasasının tüm kavramlarına hükmetti ve bu mahvolmuş dünyamızın ortasında da bizleri göksel emirlere yönlendirdi.

Elçi Pavlus, Kutsal Ruh’un önderliği altında, İsa’nın yasasını yaşamaya, uygulamaya ve kiliselere öğretmeye gayret etti. Bunun için, eğer birisi sizi kandırmışsa ya da sizinle ilgili kötü şeyler konuşmuşsa, haklarınızı ve onurunuzu şiddet ve kindarlıkla istemeye çalışmayın. Aksine, sorunu, mazlumlar için adaleti uygulayan, Rab’binize getirin. Gerçek için tanıklık verin ve kaba ve kırıcı olmayın. Barışçıl olmaya gayret edin. Haklarınızı ve zamanınızı kurban edin. Esenliğini size ve düşmanlarınıza vermesi için, Tanrı’ya dua edin. Sevgi Rab’bi taşlaşmış tüm yürekleri yumuşatır ve o yüreklerde size karşı bir saygı oluşturur.

Sadece Tanrı, kendi kutsallığında, Adil Olan olduğu için, her durumu anlayabilmeye muktedir ve bilgelikle ve adil bir şekilde yargıladığından, İntikam, Hıristiyanlıkta tamamen yasaklanmıştır (Yasanın Tekrarı 32:35).

İsa etkin bir şekilde, onların huylarıyla ilgili sınırlı bilgimiz olduğundan başkalarını yargılamaktan kaçınmamızı söylüyor. Açık bir şekilde: “Başkasını yargılamayın ki, siz de yargılanmayasınız. Başkasını nasıl yargılarsanız, siz de aynı yoldan yargılanacaksınız. Hangi ölçekle ölçerseniz, size de aynı ölçek uygulanacak. Sen neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği fark etmezsin? Senin gözünde mertek varken nasıl olur da kardeşine, `İzin ver de gözündeki çöpü çıkarayım' dersin? Seni ikiyüzlü! Önce kendi gözündeki merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha iyi görürsün.” (Matta 7:1-5) demiştir.

Rab’bimizin bu açıklaması, bizleri egomuzun ve kendimizi kandırmanın kibirli yüksekliğinden aşağılara indirir ve gerçekte de hiç kimsenin mükemmel olmadığını gösterir. Hepimiz kusurluyuz, hatalara düşüyoruz ve bizler kendimizi tövbeye ihtiyacımız yokmuş gibi, günahkârları yargılamakta da çok aceleciyiz. Pavlus, düşmanlarınızı sevmenizle ilgili olarak: Düşmanın ekmeğini ve yiyeceğini alabilecek güçte değilse, ona yardım et ve onu açlığa terk etme. Eğer evinde içecek suyu yoksa ve sizin evinizde de bir sürü suyunuz varsa, karşılık beklemeden ona biraz su gönder ki susuzluğunu gidersin. Tıpkı bilge kral Süleyman’ın da dediği gibi; “Düşmanın acıkmışsa doyur, susamışsa su ver. Bunu yapmakla onu utanca boğarsın. Ve Rab seni ödüllendirir.” düşmanlarınızın ihtiyaçlarına ortaksınız diyerek, İsa’nın sözlerini pratik olarak uygulamanızı söyleyerek açıkladı. Bu bilgelik yeni bir felsefe değildir. Üç bin yıl önce ortaya çıktı. Sorun bilgelik ya da bilge olmamak değil, aksine; gurur, hiçbir zaman eğilmeyen, bağışlamayan ya da günahları için Rab’bin bağışlamasını istemeyen, katılaşmış bir yürektir.

Pavlus konuşmasını, harika bir özetle açıklar: “Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen” (Romalılar 12:21). Elçi bu ayetle: “Kötülüğün içinizi çepeçevre sarmasına izin vermeyin. İçinizde kötü olmayın ama Mesih’in iyiliği ve bilgiye üstün çıkan sevgisi aracılığıyla, açık bir şekilde size karşı olan kötü ruha üstün gelin.” demek istiyor. Bu ilke müjdenin sırrıdır. İsa dünyanın günahını aldı ve uzaklaştırdı ve kutsal sevgisi ve bizleri kurtaran ölümüyle de ona galip geldi. Mesih zafer kazanmış olan Muzaffer’dir. İçinizdeki kötülüğe ve yüreğinizin katılaşmasına üstün gelmenizi istiyor ki böylece başkalarının kötülüklerine katlanabilmeniz için ruhsal gücü alabilin, sabırlı sevginiz ve dualarınızla ona üstün gelebilin.

DUA: Rab İsa, Tanrı’nın sevgisinin beden almış hali olduğun için, sana tapınırız. Sevgin için zorlamazsın ya da doğruluğunu inat ve kinle açıklamazsın ama bizler senin Ruh’unla dolabilelim ve onlara yardım edebilelim, bereketleyebilelim ve senin yaptığın gibi onlara katlanabilelim diye: “Baba onları bağışla çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar” diyerek düşmanlarını bağışladın. Amin.

SORU:

  1. Düşmanlarımızı nasıl bağışlarız ve bunu öfke ve kin olmadan nasıl yaparız?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on October 25, 2012, at 12:20 PM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)