Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":
Home -- Turkish -- Romans - 021 (The Privilege of the Jews does not Save them)
This page in: -- Afrikaans -- Arabic -- Armenian-- Azeri-- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- ENGLISH -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Hebrew -- Hindi -- Igbo -- Indonesian -- Javanese -- Kiswahili -- Malayalam -- Polish -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- Turkish -- Urdu? -- Yiddish -- Yoruba

Previous Lesson -- Next Lesson

ROMALILAR - RAB Doğruluğumuzdur!
Elçi Pavlusun Romalılara Mektubu
BÖLÜM 1 - Tanrı’nın Doğruluğu tüm Günahkarları Mahkum eder ve tüm İnananları Mesih’te Kutsar (Romalılar 1:18 - 8:39)
A - Tüm Dünya Ahlaksız Olanın Etkisi Altındadır ve Tanrı Herkesi Doğruluğunda Yargılayacak (Romalılar 1:18 - 3:20)
2. Tanrı’nın Gazabı Yahudilere Karşı Açığa Çıkar (Romalılar 2:1-3:20)

e) Yahudilerin Ayrıcalıkları, Onları Gazaptan Korumaz (Romalılar 3:1-8)


ROMALILAR 3:1-5
1 O halde Yahudi'nin ne üstünlüğü var? Sünnetin yararı nedir? 2 Her yönden çoktur. Birincisi, Tanrı'nın sözleri Yahudilere emanet edildi. 3 Peki, Yahudilerden bazıları güvenilmez çıkmışsa ne olur? Onların güvenilmezliği Tanrı'nın güvenilirliğini ortadan kaldırır mı? 4 Kesinlikle hayır! Her insan yalancı olsa da, Tanrı'nın doğru olduğu bilinmelidir. Yazılmış olduğu gibi: “Öyle ki, sözlerinde doğru çıkasın ve yargılandığında davayı kazanasın.” 5 Ama bizim haksızlığımız Tanrı'nın adil olduğunu ortaya çıkarıyorsa, ne diyelim? İnsanların diliyle konuşuyorum: gazapla cezalandıran Tanrı.

Pavlus Romadaki kiliseye mektubunu yazmadan önce, kilise üyelerinin arasında değişik sorular vardı. Yahudi olmayan inananlar Yahudi kökenli inananları büyük bir ayrıcalığa ve onura sahip olarak değerlendirmediler. Bununla birlikte, Pavlus’un mektubunda sünnet ve Yasanın eski antlaşma halkını mahkûm edeceğini okuduklarında, memnun oldular.

Diğer taraftan, Yasa’ya bağımlı Yahudi kökenli Hıristiyanlar, iman aracılığıyla, doğruluk konusunu sorgulamaya başladılar. Yasa ve antlaşmadan gelen ayrıcalıklarını yok ettiği için, Pavlus’un açıklamasından hiç de memnun olamamışlardı.

Pavlus, bu farklı yaklaşımları hizmet yolculuklarından biliyordu ve onların sorularını Romalılara yazdığı mektupta, önceden cevapladı. Birisinin kendisine: “Haklısın Pavlus, Yahudiler bizden daha büyük değiller” dediğini farz ederek onu bir gülümsemeyle cevaplamıştır: “Sevgili kardeşim, Yahudiler hala ayrıcalığa sahip olduklarından, sen yanlışsın. Ne ırklarından ne dehalarından ne de uluslarından ötürü değil ki bunlar kül ve tozdan başka bir şey değildir. Onların ayrıcalıkları, sadece, onlara emanet edilmiş olan Tanrı’nın sözüdür. Bu vahiy, sonsuza kadar, onların sorumluluğu ve gururu olarak kalacaktır.”

Pavlus daha sonra başka bir muhalifin: “Ama onlar sadık değiller ve antlaşmadaki Yasaya da bağlı değiller.” Dediğini farz etmiştir. Ve bu ciddi suçlamaya karşın Pavlus: “İnsanların hatasının Rab’bin vaadini ve sadakatini boş ve geçersiz kılacağını mı düşünüyorsun? Tanrı tereddüt etmez ve yalancı da değildir. Onun sözleri sonsuz gerçektir ve kâinatının da kaynağıdır. Rab’bin yüceliği, insanın imansızlığının önünde, sadıktır ve sonsuza kadar da kalıcıdır. Eğer Tanrı, halkının günahlarından önce eski antlaşmayı geçersiz saysaydı, yeni antlaşmamızın devamı olmayacaktı. Aslında, bizlere verilen armağanlarla kıyasladığımızda, biz yeni antlaşmadakiler, eskilerden daha çok günahın içindeyiz. Bunun için, umudumuzu; kesin hatalarımız üzerine ya da hayal edilen başarılar üzerine değil, sadece Tanrı’nın lütfu üzerine bina ediyoruz. Tüm insanlar gibi hatalı ve yalancı olduğumuzu itiraf ediyoruz ve sadece Tanrı’nın güvenilir ve sadık olduğuna tanıklıkta bulunuyoruz. Onun sadakati ve vaatleri asla başarısız olmaz.

ROMALILAR 3:6-8
6 Kesinlikle hayır! Öyle olsa Tanrı dünyayı nasıl yargılayacak? 7 Ama benim yalanımla Tanrı'nın gerçeği O'nun yüceliği için daha açık şekilde ortaya çıkmışsa, ben niçin yine bir günahkâr olarak yargılanıyorum? 8 Bazılarının bizi kötüleyerek, söylediğimizi ileri sürdüğü gibi niçin, “Kötülük yapalım da bundan iyilik çıksın” demeyelim? Böylelerinin yargılanması yerindedir.

Pavlus, yalnızca Tanrı’nın sadakati üzerine bina edilmiş olan, umudumuza vurgu yaptığında, ruhunda kötü olanın hakaretlerle haykırarak: “Tanrı’nın yüceliği ve sadakati günahlarımız aracılığıyla açıkça gösteriliyorsa, Tanrı nasıl doğru olarak kalabilir? Evrensel suç ve insanın bozulmuşluğu onun sadakatini göstermesine fırsat verdiğinde, Tanrı’nın bizim günah ve inançsızlığımızı cezalandırması adaletsiz değil midir? Öyleyse haydi, onu yüceltmek adına, günah işleyelim!” dediğini duydu.

Pavlus bu ciddi suçlamaya karşı sessiz kalmadı. Fakat açıklama ve diğer itirazlarla birlikte de derinleştirdi. Bunları bir elçi olarak değil, sıradan bir insan olarak açıkladı: “Eğer Tanrı’nın doğruluğu adaletsizlikle bildirilirse, bu durumda, Tanrı’nın tüm dünyanın Yargıcı olması, kesinlikle, adaletsiz olacaktır. Ve eğer bizler de onun gerçeklerine bel bağlamışsak, o zaman onun dünyayı mahkûm etmeye hakkı olmayacaktır. Sonra da iyi olanı yüceltme fırsatını yakalamak için, günah işlemek de kesinlikle iyi bir şey olacaktır.” dedi.

Pavlus bu olumsuz tartışmalarda, orijinal soruya cevap vermedi. Ama düşmanlarının elimdeki tüm iddiaları önceden karşılamak için, sorgulamadaki kötü ruhu vurguladı, açıkladı ve geliştirdi. Sonra cevabını iki kelimeyle özetledi: İlk olarak, Grekçe metinde “Bu düşünce benden kaynaklanmıyor” anlamına gelen, “Kesinlikle değil!” Onunla, hiçbir şekilde, aynı fikirde değilim ve Tanrı şahidimdir ki; yüreğimde böylesine bir küfürde bulunmadım. İkinci olarak ise; Tanrı’nın yargısı küfür edenlerin üzerine olacağı ve onları hemen yok edeceği için, onlar onun öfkesinden kaçamazlar. Bu elçisel tarzdan hareketle, bir yerde, kendimizi Mesih’in düşmanlarıyla birlikte, küfre düşmemek için sorularımızı ve tartışmalarımızı durdurmamız gereken bir safhaya gelmiş olarak görürüz. Sonra bu tartışmayı sonlandırmak için cesaretlenmeli ve hep birlikte Tanrı’nın ve yüce adaletinin huzuruna gelmeliyiz.

DUA: Kutsal Tanrım, itaatkâr olmayan tüm sorularımız için bizleri bağışla. Bizim saldırılarımız ve cehaletimiz nedeniyle bizleri yok etmediğin için, sabrından dolayı sana şükrederiz. Ama sen, bizleri senin sözlerini duyabilelim diye ve Kutsal Ruh’unun bizleri çekmesi için çağırdın. Senin sevgi planlarına karşı muhalif olabilecek soruları bizlerden sök al ve bizleri senin isteğinle uyumlu hale getir. Rab’bimiz, bizler itaatsizliğin çocukları olmak istemiyoruz. Bizlere, Oğlunun alçak gönüllülüğünü öğret ve bizleri elçilerinin bilgeliğiyle doldur. Böylece, bizler de, başkalarıyla tartışmalarımızda, insani mantıkla, konuşmayalım ama daha çok, tüm hizmetlerimizde senin önderliğini arayalım. Amin.

SORU:

  1. Romalılar Mektubunda itiraz edilen orijinal sorular ve onlara verilen cevaplar nelerdir?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on October 25, 2012, at 11:35 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)