Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":
Home -- Turkish -- Romans - 012 (The Wrath of God against the Nations)
This page in: -- Afrikaans -- Arabic -- Armenian-- Azeri-- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- ENGLISH -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Hebrew -- Hindi -- Igbo -- Indonesian -- Javanese -- Kiswahili -- Malayalam -- Polish -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- Turkish -- Urdu? -- Yiddish -- Yoruba

Previous Lesson -- Next Lesson

ROMALILAR - RAB Doğruluğumuzdur!
Elçi Pavlusun Romalılara Mektubu
BÖLÜM 1 - Tanrı’nın Doğruluğu tüm Günahkarları Mahkum eder ve tüm İnananları Mesih’te Kutsar (Romalılar 1:18 - 8:39)
A - Tüm Dünya Ahlaksız Olanın Etkisi Altındadır ve Tanrı Herkesi Doğruluğunda Yargılayacak (Romalılar 1:18 - 3:20)

1. Tanrı’nın Uluslara Karşı Gazabı Ortaya Çıktı (Romalılar 1:18-32)


ROMALILAR 1:24-25
24 Bu yüzden Tanrı, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa terk etti. 25 Onlar Tanrı'yla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradan'ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler. Oysa Tanrı sonsuza dek övülmeye layıktır. Âmin.

24. ayet, Tanrı’nın gazabının açığa çıkmasının ilk seviyesini gösterir. Kutsal Yargıç kendisini bilen ama onurlandırmayanları terk eder ki böylece onlar da yüreklerinde şehvete düşerler. İtaatsizlikleri nedeniyle ruhsal olarak kördürler. Artık Tanrı’yı kâinatın merkezi olarak görmezler ve Tanrı’yı sevmeyenlerde bencillik başlayacağı için, kendilerini merkez yapmaya başlarlar. Örneğin, hayatlarının yönü değişmiştir ve hayatlarının sonu ise Tanrı yerine kendi ruhunun yönetimindedir. Tanrı’nın varlığını reddederek ve ona karşı tövbe sorumluluğundan kaçarak, sadece dünyasal zevkler ve şehvet için yaşarlar.

Ve her nerede insanın istekleri şehvete köle olursa, beden kirlendikten sonra, nerdeyse tüm günahlar bedenin dışında oluştuğu için, orada günah teorik olarak değil ama uygulamalı olarak ortaya çıkar. Vicdanınız her tür saflığa karşı isyan eder ve günahı uyguladığınız için de sizde bulunan Tanrı’nın benzeyişini bozmuş olursunuz. Tanrı’nın benzeyişinde yaratılmış olan bedeniniz, Kutsal Ruh’un bir tapınağı olsun diye yaratılmıştır ve bedeniniz üzerinden, bedeninize karşı işlenmiş her bir günah ise, onursuzluk ve aşağılama nedeniyle, Kutsal Ruh’un tapınağının kutsallığını bozar.

Ahlaksızlığa adımlar vardır. İnsanoğlu ne zaman ki Tanrı’dan uzaklaşır, o zaman normallikten anormalliğe düşer ve Tanrı’nın doğrusunu çarpıtarak, yasal olmayan şeyleri yasal olarak değerlendirir. Başkalarını yozlaştıran cinsel sapkınlar, umursamaz kişilerdir ve kendi şehvetlerinin tutsaklarıdırlar. Ruhları ve bedenleri yozlaştıran ve Tanrı’nın Ruh’u olmayan bir hayattan gelen lanetin bulunduğu, ayartı denizi ne kadar da derindir! Günah başlangıçta tatlı ve hoş bir şekilde görünür fakat uyguladığımız zaman ondan iğreniriz ve kendimizden utanırız. Aynı şekilde, Son Yargıda yaptıkları iğrenç şeyler açığa çıktığında, birçoklarının da utanç ve ayıplarından yüzleri kızaracak.

Günahın özü cinsel sapkınlık değildir ama yanlış tapınmadır. Tanrı’dan uzaklaşmak, aynı zaman da Rab’den de uzaklaşmak olduğu için, insanın içini çürütür ve insan da başıboş bir şekilde yaşar. Yine de, insanların tüm putları yanlış, yok edici ve el yapımıdır. Eğer insan yaşamla sonsuzluk arasındaki farkı anlayabilseydi; paraya, kitaplara ve insanlara köle olmazdı.

Minnettarlığımızı ve saygımızı hak eden bir tane Tanrı vardır. O En Yüce Olandır: Yarattıklarına karşı merhametli olan, Bilge ve Her şeyi bilen olmasaydı, Onsuz bir şey olamazdı. Haydi, o yüce ve yanılmaz olduğu ve onda haksızlık olmadığı için, daima ona sunulan yücelikler ağızlarımızda olsun. Onu sevgisi her sabah yepyenidir. Onun sadakati yücedir. Asla ölmez ve değişmez ama bizleri yenilmez ve bitmez sabrıyla korur. Keşke Yaratıcılarına dönselerdi ve böylece; hayatlarının kaynağını, değer ölçüleri için bir oran ve umutları için bir amaç bulabilirlerdi!

Pavlus açıklamasını; sanki dersi bir dua ve tanıklıkmış gibi, Yaratıcı sonsuza kadar bereketlenmiş olsun diye “Âmin” sözcüğüyle mühürledi. “Âmin” kelimesinin anlamı “Öyle olsundur”. İçtenlikle, doğru ve kesin olarak, Tanrı eşsizdir ve kıyaslanamaz. Rab onun tanrısallığını düşüncelerimizin, planlarımızın ve işlerimizin ana amacı ve hedefi yapsın ve böylece hayatlarımız ve zihinlerimiz sağlıklı ve sağlam olabilsin. Tanrısız bir dünya, yürekleri kendilerini utanç verici bir pislik ile bozmuş olan tutkularından vazgeçmiş olanlar için, zamanından önce gelen cehennem gibidir.

DUA: Kutsal Tanrımız, sonsuz, temiz ve adil olduğun için, sana tapınırız. Bizleri en iyi biçimde yarattın ve bizleri senin lütfunda tuttun. Seni seviyoruz ve yüreklerimizi kendine çekmeni rica ediyoruz. Böylece seninle yaşayabilir, seni onurlandırabilir ve her zaman sana şükredebiliriz. Senden uzaklaştığımız için bizleri bağışla ve bizleri tüm kirlerimizden arındır. Bizleri tüm putlarımızdan kurtar ve bizler de dünyada SENDEN başka kimseyi sevmeyelim. Amin.

SORU:

  1. Tanrı’ya, uygunsuz tapınmanın sonucu nedir?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on October 25, 2012, at 11:27 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)