Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":
Home -- Turkish -- Romans - 007 (Paul’s Desire to Visit Rome)
This page in: -- Afrikaans -- Arabic -- Armenian-- Azeri-- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- ENGLISH -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Hebrew -- Hindi -- Igbo -- Indonesian -- Javanese -- Kiswahili -- Malayalam -- Polish -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- Turkish -- Urdu? -- Yiddish -- Yoruba

Previous Lesson -- Next Lesson

ROMALILAR - RAB Doğruluğumuzdur!
Elçi Pavlusun Romalılara Mektubu
Açılış: Selamlama, Tanrı’ya şükür sunma ve Mektubunun Özlü Sözü Olarak “Tanrı’nın Doğruluğu” üzerine vurgu (Romalılar 1:1-17)

b) Pavlus’un Sürüncemede Kalan Roma’yı Ziyaret Etme İsteği (Romalılar 1:8-15)


ROMALILAR 1:13-15
13 Kardeşler, diğer uluslar arasında olduğu gibi, çalışmalarımın sizin aranızda da bir ürün vermesi için yanınıza gelmeyi birçok kez amaçladığımı, ama şimdiye dek hep engellendiğimi bilmenizi istiyorum. 14 Greklere ve Grek olmayanlara, bilgelere ve bilgisizlere karşı sorumluluğum vardır. 15 Bu nedenle Müjde'yi, elimden geldiğince Roma'da bulunan sizlere de bildirmeye hazırım.

Pavlus bu mektupta yüreğini Roma kilisesinin üyelerine açıyor. Onları ne kadar sık bir şekilde ziyaret etmeyi amaçladığını ve planladığını anlattı. Ama Tanrı onun tüm planlarını bozmuştu. Büyük elçi, Tanrı’nın düşüncelerinin kendisininkinden farklı olduğunu ve Tanrı’nın yolunun, göklerin dünyadan daha yüksek olması gibi, ondan olabildiğince yukarıda olduğunu bir an önce öğrenmek zorundaydı. Mesih’in Ruh’u, çok faydalı, iyi ve kutsal olsalar bile, onun kendi planlarını uygulamasını engelledi. Bundan başka, ona uygun bir yolculuk imkânı olduğunda da Tanrı onu engelledi.

Yine de, Pavlus tüm dünyaya vaaz etmesi gerektiğini yüreğine koydu. Tüm hayatı boyunca, Roma’da ve diğer uluslarda Tanrı’nın Krallığını kurmayı istedi. Mesih’in bereketini aldığı ve Mesih onda çalıştığı için, kişileri eğitmeyi düşünmekten çok ulusları eğitmeyi amaçladı. Muhteşem Rabbini görmüştü ve tüm dünyanın, kralların Kral’ına ait olduğundan ve onun zaferinden emindi

Ulusların Elçisi kendisini, onlardan yardım amaçlı para aldığı için değil ama Tanrı yetkisini ve gücünü ona teslim ettiği için, kendisini tüm insanlara karşı borçlu olarak gördü. Bundan dolayı, kendisini böylesine bir gücü ve yetkiyi Mesih’te seçilmişlere teslim etmeye zorunlu hissetti. Gerçekte, bugün bizler Tanrı’dan, mektupları aracılığıyla bizleri onun gücüne ortak yapan, Pavlus’a verilmiş olan armağanlarını yaşıyoruz. Bunun altında yatan anlam; içimizde çalışan ruh bize ait olmadığı ama birçoklarının yüreklerinde taht kurmaya hazır olduğu için, sizlerin de çevrenizdekilere borçlu olduğunuz gibi bizler de size borçluyuz.

Pavlus eğitilmiş sınıfa ait Grekler arasında çalıştı ve Rab hizmetini Pavlus’un zayıflığı aracılığıyla belirledi. Yunanistan’ın adalarını yıkayan, Akdeniz’in çeşitli yerlerinde kiliseler kurdu. Ve sonra bu mektubun yazıldığı zamanlarda, Fransa, İspanya ve Almanya’daki Barbarlar arasında çalışmaya niyetlendi. Tanrı’nın, bizleri çarmıhtaki kanıyla satın alan bir Oğlu olduğuyla ilgili iyi haberini herkese duyurmak için çok gayretliydi. Onun hassas ve ateşli sadakatinde, Ulusların Elçisi ateşlenmeye hazır bir füze gibiydi. İletişime geçmesi gerektiğini anladı. Barbarlara olan sevgisi nedeniyle, diğer uluslar için dua ederken ona eşlik etmeleri ve vaazlarının bir parçası olabilmeleri için, Romalıların dikkatini çekmek istedi. Bunun için, sıraları geldiğinde onların da kurtuluş mesajını diğerlerine taşıma zorunluluğunun, kurtarılmış olan kendisinde de oluşturduğu kurtuluşa ulaşması ve birer vaiz olabilmeleri için, Romalı inanlılara vaaz vermek istedi. Pavlus, Roma’yı dünyaya vaaz etmenin bir başlangıç noktası ve merkezi olarak gözünün önüne koydu.

Ancak, Tanrı elçisinin duasına farklı bir şekilde cevap verdi. Elçisini direkt olarak Roma’ya göndermek yerine tutuklanması ve hapsedilmesi için ilk önce Yeruşalim’e gönderdi. Uzun ve acı dolu yıllardan sonra, bağlanmış, hapsedilmiş ve Mesih’in bir kulu olarak başkente vardı. Tanrı’nın gücü henüz onda sönmemişti. Zincirli olmasına rağmen, Romalılara yazdığı mektup aracılığıyla tüm dünyaya vaaz etti ki bugün bile insanlara ve uluslara vaaz etmeye devam ediyor.

Ve şimdi bizler, Pavlus’un vaaz etmeyi istediği o Barbarların torunları, Pavlus’un o zaman yapması için ona teslim edildiği gibi, Tanrı’nın müjdesini coşkuyla tüm dünyaya yayıyoruz. Belki de, Romalılara yazdığı mektubunun tıpkı onun dileğinde olduğu gibi tüm uluslara vaaz etme başarısını göstereceği, Pavlus’un aklından bile geçmemişti. Yuhanna’nın müjdesinden başka hiçbir kitap, dünyayı, Ruh’un iniltileri ve birçok duayla yazılmış olan, bu mektubun değiştirdiği kadar değiştirmemiştir.

DUA: Rab, Sen Kralsın ve hizmetkârlarını da kendi isteğine göre yönlendirirsin. Senin isteğinle uyumlu olmayan isteklerimiz için bizleri bağışla. Bizleri tam olarak senin yönlendirmene uydur ki bizler senin sevginin planının dışına çıkmayalım ama senin Ruh’unun emirlerine itaat edelim. Ve bizlerin hayal gücüne karşı olsa bile, senin dileklerini memnuniyetle uygulayabilelim. Rab senin yolun kutsaldır ve senin tasarrufuna teslim oluruz. Bizleri senin merhametinden yoksun bırakmadığın için sana şükrederiz. Amin.

SORU:

  1. Tanrı, nasıl ve ne sıklıkta Pavlus’un kendi planlarını uygulamasını engelledi?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on October 25, 2012, at 11:24 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)