Waters of LifeBiblical Studies in Multiple Languages |
|
Home Bible Treasures Afrikaans |
This page in: -- Albanian -- Arabic -- Armenian -- Azeri -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Igbo -- Indonesian -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- TURKISH -- Urdu? -- Uzbek -- Yiddish -- Yoruba
Previous Lesson -- Next Lesson Elçilerin İşleri - MESİH'in Zafer Alayı!
Studies in the Acts of the Apostles
Bölüm 1 - Yeruşalim, Yahudiye, Samiriye Ve Suriye’de Bulunan İSA MESİH'in Kiliselerinin Temelleri - KUTSAL RUH’un Yönetimindeki ve Elçi Petrus’un Liderliğindeki (Elçilerin İşleri 1 - 12)
B - Kurtuluş Mesajinin Samİrİye ve Surİye'ye Yayilmasi ve Yahudİ Olmayanlarin Hrİstİyan Oluşu (Elçilerin İşleri 8 - 12)
9. Yüzbaşi Kornelius'un İmanı ve Diğer Uluslara Müjdelemenin Başlaması (Elçilerin İşleri 10:1 - 11:18)Elçilerin İşleri 10:17-33 Tanrı, gerçekle ilgisi olmayan düşünceleri birleştiren bir filozof değildir. Tanrı Petrus’a görümde konuştuğunda, Kornelius’un askerleri zaten yola çıkmışlardı. Derici Simun’un evini arıyorlardı ve biraz yol sorduktan sonra, kötü kokuyu takip etmeye başladılar. Oraya vardıklarında, Simun’un Tanrı adamı olan misafirini sordular. Bu arada Petrus hâlâ görmüş olduğu görümün anlamını düşünüyordu. Gözlerini ovuşturup yoldan gelen sese verdi dikkatini. Görümün etkisi içindeyken karşısında bir asker takımı bulmuştu. Aklından ilk geçen şey elbetteki onu alıp hapsedeceklerini düşünmek oldu. Fakat Kutsal Ruh, elçilerin en cesuru olan bu Tanrı adamına konuşarak, “Gözlerini aç ve Tanrı’nın sana gönderdiği görümün nasıl gerçeğe dönüşeceğini gör. Tanrı o kirli dediğimiz insanlarla beraberdir ve onları kendine çağırıyor. Dinle Petrus, ben seni diğer uluslara gönderiyorum. Onlara kirli gözüyle bakma, ben onları se-viyorum ve ben onları pak kıldım.” Petrus bunun üzerine Tanrı’nın yönlendirişine uyarak gelen askerlerden kaçmadı. Korkmadan Romalı askerlerin peşinden gitmeye karar verdi. Öncelikle kendisini tanıtan Petrus, gelen askerlere ziyaretlerinin nedenini sordu. Onlar da parlak bir meleğin yüzbaşıları ve gerçek bir Tanrı adamı olan Kornelius’a göründüğünü anlattılar. İşte bunun için Kornelius onları Petrus’a göndermişti ve Petrus’u evine davet ediyordu. Böylece Tanrı sözünü ondan duyabilecekti. Bunu duyan Petrus, İsrailli olmayan bu askerleri konuk etti. Gece Rab’bin önüne gelen Petrus Tanrı’ya dua ederek yönlendirişini aradı. Mesih’in ondan ne istediğini bilmiyordu, hatta buna ek olarak diğer uluslardan olan Kornelius’a ne demesi gerektiği hakkında bir fikri yoktu. Sadece Tanrı’nın yasa ile ilgili bazı yasakları kal-dırdığını anladı. Kornelius Tanrı’nın yönlendirişine nasıl yüreğini açtıysa, Petrus da yasacılıktan dolayı onu rahatsız eden vicdanına rağmen Kutsal Ruh’un yönlendirişine aynı şekilde yüreğini açtı. Ertesi sabah Sezariye’ye doğru yola çıktılar. Petrus bazı kardeşleri kendilerine eşlik etmesi için yanına aldı. Böylece onlar da tüm olaylara tanıklık edebileceklerdi. Kendi anlayışının dışında şeylerin olacağını hissetmişti. Yaşanabilecek herhangi bir olayı sadece kendisi değil, ama diğer kardeşilerin de görüp tanıklık edebilmelerini arzu ediyordu. Bir günlük yürüyüşten sonra Sezariye’ye varmışlardı. Görevliler zaten Petrus’un geleceği tarihi hesaplamışlardı. Onun Tanrı’nın çağrısına uyacağından emindiler. Birçok kişi davet edilmişti ve heyecan içerisinde Petrus’un gelmesi bekleniyordu. Petrus geldiğinde Kornelius parıltılar içerisinde bir melekle, usta bir filozofla ya da kafasında halesi olan bir peygamberle karşılaşmadı. Tanıştığı bu adam basit bir balıkçıydı. Buna rağmen hemen onun önüne gelip tapınmak istedi. Tanrı’nın tam bir bağlılık beklediğini biliyordu. Kornelius’un Petrus’a tapınma arzusu, aslında Tanrı’ya olan saygısından dolayı göndermiş olduğu elçiye hürmet duymayla ilgiliydi. Fakat buna rağmen Petrus ona karşı yapılacak her türlü yüceltmeye karşıydı. Yüzbaşıya söylediği ilk söz “ayağa kalk” oldu: “Ayağa kalk, çünkü Tanrı değilim, aynı senin gibi insanım.” İşte gerçek elçinin, gerçek Tanrı adamlarının prensibi budur. Günahlı olduğumuz için hiç birimiz tapınılmaya layık değildir. Petrus da kendi geçmişini iyi bilen biriydi. Buna rağmen Rab ona merhamet etti ve hizmetinde kullanmak için Yüksel Kurul’un dahi önüne çıkarttı. Şimdi de onu Yahudi olmayanlara gönderiyordu. Kornelius’un Petrus’a Tanrı gibi tapınmasına izin vermemişti. Bu olayın ardından eve giren ikili, birçok insanın beklediği odaya geçtiler. Herkes bir mucizenin olmasını arzularcasına bekliyordu. Tıka basa dolu olan odadaki insanlar Yahudiler’in aşağıladıkları diğer ulustan olanlardılar. Petrus yürek tutumunu değiştirmekte kararlıydı. Yahudiler’in diğer uluslardan olan kişilerle ilişkilerindeki sınırlamaların bir tabu haline geldiğini anlattı. Görmüş olduğu yeni görüm aracılığıyla hiç kimseyi bayağı ya da kirli saymaması gerektiğini anlamıştı. Fakat Petrus şimdi bile aralarında oturduğu bu insanlara ne anlatması gerektiğini bilmiyordu. Yahudi olmayanlara vaaz etmek garipti ve bu, Yahudi asıllı Hristiyanlar tarafından kabul edilemeyecek bir şeydi. Orada olanlara kendinden ne istediklerini sordu. Herkes bu Tanrı adamının kendilerine sorduğu sorudan dolayı şaşkındı. Bunun üzerine Kornelius konuşmaya başladı. Dört gün önce ona görünen melekten bahsetti ve hiç beklenmedik bir şekilde, “Şimdi buradayız ve Tanrı’nın senin aracılığınla söyleyeceği şeyleri dinlemeye hazırız” dedi. Bu aslında bizim de birçok defa karşı karşıya kaldığımız bir durumdur. Nasıl Hristiyan olduğunuzu anlatır mısınız? Tanrı hakkında ne biliyorsunuz? Bana söylemek istediğiniz bir mesajınız mı var? Peki bizler böyle durumlarda sessiz mi kalıyoruz? Eğer Tanrı’yı biraz olsun tanıyorsak, o zaman konuşmalıyız, susmamalıyız. Dua: Ya Rab İsa Mesih, bizlerin yürekleri algıda yavaş ve zihinlerimiz inatçıdır. Bizlere yardım et ve yüreklerimizi aç ki senin Ruhun’a arzu ettiğin şekilde itaat edebilelim. Kurtuluşunun gücünde coşup seni gerektiği gibi vaaz edebilelim. Amin. Soru 54: Neden Yüzbaşı Kornelius, balıkçı Petrus’a tapınmak istedi? Neden Petrus bunu engelledi? |